27 Ocak 2013 Pazar

Ejderha Dövmeli Kız - Stieg Larsson




                 Bu nasıl heyecanlı bir kitaptı böyleeeee :)) Harikaydı tek kelimeyle! Çok başarılı kurgulanmış, yazara hayran kaldım. İkinci ve üçüncü serisini de okuyacağım eminim. Keşke yazar ölmeden kitaplarının başarısını görseymiş... 

                 Kitap başlarda biraz fazla ayrıntıya girmiş ama inanın devamını okudukça yazarın her şeyi bilhassa böyle oluşturduğunu anlayacaksınız. Hele 300. sayfadan sonra yerinizden kımıldamanız mümkün değil. Okurken meraktan öyle gerildim ki anlatamam. Ama kitabın her sayfasında yarattığı his mükemmeldi. Bence kitaptaki her karakter birer başroldü. 

                 Yıllarca araştırılmasına rağmen çözülememiş bir cinayeti anlatıyor kitap. Zamanında çok zengin bir iş adamı olan Henrik köklü bir aileye sahiptir. Fakat hiç çocuğu olmamıştır. Yeğenine sahip çıkar ve onun bakımını üstlenir. Nasıl olduysa bir gün yeğeni Harriet ortadan kaybolur. Henrik yıllarca manyak derece araştırma yapar ama asla onu bulamaz. Herkes ortada bir cinayet olduğunu düşünür. Yıllar sonra olayın üstü kapanır fakat bunu unutmayan tek kişi Henriktir. Bir gün ünlü bir gazeteci olan Mikael'i, Harriet'in katilini bulması için tutar. Mikael bunun imkansız olduğunu düşünür. Yinede teklifi kabul eder. Çünkü paraya ve itibarını kurtarmaya ihtiyacı vardır. Mikael araştırmaya başladıkça katili bulmanın imkansız olmadığını anlar ve bulduğu her bir delil onu şoka uğratır...

                  Sizlere dövmeli kızımızdan bahsetmeyeceğim :) Çünkü kendisi kitap boyunca gizemini korudu. Bende onu sürdürmek istiyorum. 

                  Kitap tahmin edemeyeceğiniz kadar şok yaşatıyor. Olay içinde olay vardı adeta. Kesinlikle okunması gerekenler arasında diye düşünüyorum ve sözlerimi burada bitiriyorum. :)

                 'İnsanların her zaman bir sırrı vardır. Önemli olan bunları ortaya çıkartmaktır.'

                 '...kaybedeceğin kesinken asla savaşa girme. Ama seni aşağılamış olan hiç kimseyi de affetme. Zamana bırak ve güçlü olduğun zaman saldır.'

               

2 Ocak 2013 Çarşamba

Aldatmak - Ahmet Altan




               İlk çıktığı zamanlar büyük yankı uyandırmıştı çok iyi hatırlıyorum. Anca şimdi okuyabildim. Hiç okumasam da olurmuş. İlk defa Ahmet Altan okudum. Diğer kitapları nasıl bilmem ama bu kitabında bazı olayları o kadar iştahla anlatmış ki beni itti !

               Bir bütün olarak baktığımızda kitabın bence çok güzel bir hikayesi var. Hele ki yaklaşık son 30-40 sayfa gerçekten çok güzeldi diyebilirim. Fakat olayların anlatış şekilleri, cinselliği bu kadar ön planda tutması, bu kadar açık bir dil kullanılması beni çok rahatsız etti. Yazardan soğudum diyebilirim. :) 

               Değişik yanı bu sefer aldatanın erkek değil kadın olması. Belki asıl sinirlendiğim budur bilemiyorum. Ama gerçekten Haluk gibi bir adama asla yapılmayacak bir adilik olarak görüyorum ben yaşananları. Bir kadın nasıl bu kadar basitleşebilir bilemiyorum. Heyecan yaşamak uğruna kendini bu hale nasıl getirir bir insan bilemiyorum. Hele ki bir de çocuğu, mükemmel bir eşi, saygın bir işi olmasına rağmen...

               Kitapta asıl anlatılmaya çalışılan yasak olana duyulan heyecan, istek belki daha değişik yollarla anlatılsaydı çok sevebilirdim ama her sayfada okuduğum cinselliğe yönelik cümleler bana çok gereksiz ve basitçe geldi, tarzını sevemedim. Belki biraz fazla ağır konuştum ama bu da benim fikrim. :)

              'Bir ilişkinin üstüne üçüncü bir insanın gölgesi vurduğunda, o ilişki kararmıyor, tam aksine birden aydınlanıyor, o güne kadar görünmeyen, fark edilmeyen birçok sıyrık, çizgi, onarılmadan bırakılmış çatlak, sert ve üzücü bir ışığın altında ortaya çıkıyordu.'

              'Ağlamak, hepsi de şiddetli bir şekilde hissedilen birçok duyguya, bu duyguların gücüyle sarsılan bedeninin verdiği bir tepki gibiydi.'

Kitap Kulem :)




                 2013'ün ilk okunacak kitapları sıcak sıcak huzurlarınızda... Tabi araya dayanamayıp da alacağım başka kitaplarda girecektir eminim. :) Sevgilerimle, bol okumalı günler bizimle olsun canlarım. :)