Gelelim kitabın konusuna; aniden kaybolan bir kızın hikayesiyle ilgili bu kitap. Öyle bir kafayla yazılmış ki kitabın sonuna kadar kıza ne olduğunu düşündüm fakat aklıma asla gelmeyecek bir sonuçla karşılaştım. Son sayfada ağzım açık kalmış durumdaydım. Ahmet Ümit'e hayran kaldım resmen. Anlatım, akıcılık çok ustaca.
Kitabın içinde kaybolup senaryolar oluştururken muhteşem son. Beklenmedik inanması güç... Dakikalarca tek bir cümleye bakakaldım.
Ahmet Ümit'le ilk tanışma gerçekleşmiş, Sis ve Gece ilk romanı olması lazım. Ustalık eserlerinden daha fazla keyif alacağınızı düşünüyorum. Kavim, Beyoğlu Rapsodisi ve İstanbul Hatırası gibi.
YanıtlaSilEvet bende o yüzden ilk romanı okuyarak onunla tanışmak istedim. İstanbul Hatırasını herkesten duyuyorum ve merak içindeyim. Değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum. :)
YanıtlaSil