Kitabın kapağı ise çok güzel bence. İsmine gelince de 'kahperengi' aslında kitapta çok küçük bir yerde geçer ve tahmin edemeyeceğiniz bir espriyle dile getirilir. Ama kahverengi gözler, kahverengi eşyalar kitabın çoğu sayfasında geçmiştir.
Narin ailesi tarafından çok acılar çekmiş bir kasaba kızıdır. O kasabayı sevmesinin tek sebebi vardır , çocukluk aşkı Fırat... Fakat o bile yeri gelir yetmez... Narin, ne olursa olsun bir kere bile Fırat'ın onun hayatını mahvettiğini düşünmemiştir. O kadar sevmiştir onu senelerce...
İstanbul'a kaçar Narin üniversiteyi kazanınca. Yepyeni bir hayat kurar kendine. Öyle güçlüdür ki okurken her sayfasında 'helal olsun be' dedim. Okulunu bitirir, çok başarılı bir iş kadını olur. Kimsesi yoktur yaslanabileceği. Deniz dışında... Deniz, Narin'in okuldan arkadaşıdır. Çok değişik bir şekilde tanışırlar, ama ikisi de hayattan yaralar almış kişilerdir. Çok farklı karakterlere sahip olmalarına rağmen birbirlerine kol kanat gererler ve dostluktan öte bir bağ oluşur aralarında. Dostluktan çok öte, çok temiz bir bağ... Gerçekten Narin İstanbul'da yepyeni bir hayat kurmuştur kendine. Eskiden kalan, her yere onun kafasında giden tek kişi Fırattır. Bir gün öyle tesadüfler olur ki olaylar engel olamayacağı şekilde çığırından çıkar. Öyle bir noktaya gelir ki aşkım mı arkadaşım mı diye çok düşünür... Ne kadar Denizden vazgeçemeyeceğini bilse de aşkından da bir türlü vazgeçemez. Ve Deniz sonunda öyle bir şey yapar ki... O nasıl yüce gönüllü bir dost diye düşünmeden edemezsiniz...
'İnsan bazen bir yerde takılıp kalıyordu ve diğerleri yürüyüp giderken, o bir yol bulup geçemiyordu.'
'Biri gittiğinde arkasında bir yol bırakıyordu. Yürüyüp ona varabileceğin bir yol...'
'Galiba aşk birini unutamamak değil, onu her gördüğünde yeniden hatırlamak. Kaç yıl geçerse geçsin, her karşına çıktığında aynı şeyi hissetmek.'
'İki insan birbirine sırtını döndüğünde aralarındaki mesafe dünyanın çevresine eşit oluyordu.'
'Bir insana yüzde yüz güvenmekle yüzde doksan dokuz güvenmek arasında dağlar kadar fark vardı. Çünkü eksilen yüzde birin nereden eksildiğini bilemezdin ve dünyanın bütün kazıkları o küçük 'bir'in içine saklanabilirdi. O yüzden yüzde doksan dokuz, yüzde yüze olduğundan daha yakındı yüzde sıfıra.'
'Bir insanın kendine yapabileceği kötülüğün sınırları olmalıydı.'
'İnsan bazen bir tek cümleye muhtaç, bir kelimeye razı olurdu'
'Görmek için ölüyordu. Ölmemek için görmüyordu.'
Süper etkileciydi. İnsan okumaktan keyif alıyor. Ve bir kitap iyiki dedirtiyorsa eğer başarılıdır. Güzel bir aşk romanı.
YanıtlaSilKesinlikle canımm çok teşekkürlerrrr çok güzeldi gerçekten :)
SilAlıntı cümleler çok güzel. :)
YanıtlaSilBende çok beğendim gerçekten :)
Silsevmiştim ben de , sanıyorum geçen yıl okumuştum:))
YanıtlaSilEvet ben çok merak etmeme rağmen biraz geç kaldım :)
Silokumakla okumamak arasında kalmıştım sanırım bundan sonra okuyacağım :)
YanıtlaSilÇok güzel kesinlikle okumalısın :)
Silsevgili Kitap perisi, mimlendinnn:)) mim sorularin blogumda, beklerim:)
YanıtlaSilhttp://bnmkucukdunyam.blogspot.de/2013/02/mimlendim.html
Kitap çekilişime beklerim. :)
YanıtlaSilhttp://ayvayedirenkiz.blogspot.com/2013/01/kitap-cekilisi.html
çok merak ettiğim ve bir türlü okuyamadığım kitaplardan...
YanıtlaSilÇok çok güzel kesinlikle okumanızı tavsiye ederim :)
SilMERHABALAR... blogumda miminiz var eğer kabul ederseniz çok sevinirim...
YanıtlaSilhttp://kitaplarimolmadanasla.blogspot.com/2013/02/2-defa-mimlendimliebster-blog-award.html
bu arada özgü namal'ın oynadığı yeni dizi bu kitaptan uyarlanmış.. inşallah dizi kitabı okuyanları hayal kırıklığına uğratmaz...
merhaba çok kez elime gelipte almadan bıraktığım kitaplardan birisi. dizisi de çekildi ama izlemedim hiç. şimdi sizin yazınızı okuyunca iyiki izlemememişim dedim ve kitabı alıp okuyacağım. teşekkürler paylaşım ve yorum için..
YanıtlaSilyağmur
(bloguma da beklerim)
yagmurunpariltisi@blogspot.com